Kazanmak için bir ihtimalin varken hicbisey yapmamak. Her gün sana nasıl ulaşsam arasam mı acaba mesaj mı atsam gerçi atıyorum onları bile görmezlikten geliyorsun noldu bu kadar ne yaptım ben sana ben seni çok seviyordum hala da seviyorum bir de sanki okuyacakmışsın gibi yazmaya da başladım. Seni sana anlatmak varken sensizliği anlatıyorum başkalarına. Bugün Allah için ne yaptım?
Saçlarım mı ıslak, yoksa ıslak mı yaşamak? Sanki tekrar barışacakmışız gibi ama içimde hiçbir umut kalmadı. Ben atsam da barışmaz, geri dönmez bana. Onu özlüyorum ama ağlamak da gelmiyor içimden.
Dingilleşiyorum, anlam veremiyorum, inanamıyorum onun hala hayatımda. Aradan onca süre geçti harbi unuttum sanıyodum rüyamda gördüm 4k kalitesinde netti yüzü falan sanki yanımdaymış gibi. Bütün gün mesaj atsam mı atmasam mı diye düşündüm durdum hiç aklıma gelmezdi oysaki.
Bu sürede en tehlikeli icat olan telefonu eline alıyorsun:” arasam mı şimdi yoksa sensiz yapamıyorum, seni çok özledim” diye mesaj mı atsam diyorsun. Her seferinde yazıp yazıp tekrar siliyosun. Sevgilimden hafta önce ayrıldım, nisanda doğum günü var mesaj atsam tekrar benim olur mu? Keşke beni kendinden uzaklaştırırken nasıl unutacağımı da söyleseydin.
Mesaj atsam mı diye düşünmenize gerek yok sonunda zaten atıyosunuz. Beni yine eskisi gibi sev istiyorum. Bazı erkeklerin parfümleri selam, naber, tanışalım mı ? Acaba kaç sefer ağlarken ‘’yok bir şeyim’’ diye mesaj atmışımdır.
Bir haber geliyor, diziniz kaldırıldı diye. Mesaj mı atsam derken ondan bir mesaj geldi: “Bana bak, seni çok özledim. Bahane uydurup çıkıyorum, yemeği hazırla”. Tarık msj:günaydın dünyanın en güzel kadını. Ben geri getirmek için işlem yaptırdım birkaç hocaya sonuç alamadım.
Derman Hocamla iletişime geçince olmicak biliyorum diye düşünürken 9. Gün işlem etki gösterdi erkek arkadaşım seni çok özledim diye mesaj yazdı. Boşver çaya kaç şeker atsam, yemeğe ne kadar tuz katsam diye düşünmeyi dostum, masum çocuklar öldüğünden beri tadım tuzum yok benim. Yaşadıkça düzelmiyordu hayat, tıpkı yaşlanmakla büyümediği gibi kişinin. Mutluluk, size mutsuzluk veren şeylerden şikayet etmeyi bıraktığınızda gelecektir. Sevmek öyle bir eylemdir ki sabah kalktığında yüzündeki tebessüm ve sol yanındaki rahatlık kadar güzel bir şey yok hayatta.
Bu daha da sinir ediyordu. Sadie ile anında ordan çıkmıştık. Başka bir kafeye geçtikten sonra eve gelmiştim. Ve şuan kıskançlık krizi ile yapmak istediğim bir çok şey vardı. Uzun bir düşünce patlamasından sonra telefonumu elime aldım.
O gün bugündür aydır konuşmuyoruz. Eminim kız da böyle olacağını düşünmemişti yani daha konusmayacagimizi bilse kesinlikle öyle demezdi bana. Son haftaya kadar eksikliğini hic hissetmezken nedense sohbetini özledim bu aralar. Neyse size sormak istediğim kıza haklı olduğum halde bir mesaj atsam mı? Ne yaptım ben sana diyip ağlıyordum.
Rüyamda bile bunları düşünmek tuaf geldi. Sevgiliye bağrınmaz sevgilinin yanında ağlanmaz diyordu sürekli. Uyandım ve içim içimi yemeğe devam etti.
Gibi klişe veya aşırı ilgili mesajlar göndererek, sıkıcı veya muhtaç bir erkek gibi görünmektir. Bundan büyük mutluluk var mı? Tatsızlıklar olmaz mı hiç? Anlamaya çalışıyorum yaşadıklarının sende bıraktığı izleri,dediğn gibi kimse hayal ettiklerini yaşamıyor yada hayal ettiği yerlerde olamıyor ama herkes bir şekilde yaşayıp tüketiyor ömrü.
Birgün geçer,gülsende geçer ağlasanda geçer zamanı durdurmak imkansız. Sen unuttum desen de, geçmişten gelen bir ses, bir mesaj tekrar hatırlatıyor kendini. O sesi duyduğun an nefret ediyorsun kendinden, geçmişinden, yaptıklarından. Kalsın bırak silme geçmişini geçmişin izler geleceğini.
Hangi limana demir atsam, bir gün bilirim hep gideceğimi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.